Boz ayı (Ursus arctos), Ursus cinsine bağlı Avrasya’nın kuzeyinin büyük bir kısmında ve Kuzey Amerika’da yaşayan bir ayı türüdür. Boz ayı ( Ursus arctos ), çok fazla alana ihtiyaç duyan ve üreme oranı düşük bir türdür. Ayrıca özellikle kış aylarında habitat kaybı ve parçalanmasının yanı sıra insan kaynaklı rahatsızlıklara karşı da oldukça hassastır. Türün mevcut dağılımı, insan zulmünden büyük ölçüde etkilenmiştir; bu nedenle, ayılar tarafından şu anda kullanılan habitatlar, bu tür için mutlaka en uygun ortamlar değildir. Ayıların yaşadığı alanlar tercih ettikleri yiyecekler açısından zengin olmalı, aynı zamanda saklanma fırsatları da sağlamalıdır. Avrupa’da ayıların menzili esas olarak insan yerleşimlerinden uzak alanlarla ve dağlık alanlarla sınırlıydı. Yetişkinler vücut boyutunda ifade edilen açık bir cinsel dimorfizm gösterirler (erkekler kadınlardan daha büyüktür). Bireysel vücut ağırlığı yıl boyunca ve yıllar arasında önemli ölçüde değişiklik gösterir. Ancak yinede yırtıcı memelilerin karada yaşayan en büyük üyelerinden biridir ve boyut açısından tek rakibi ortalama boyutları kısmen daha büyük olan kutup ayısıdır. Ülkemizde boz ayının iki alt türü var. Bunlar daha çok kuzey bölgelerimizde yaşayan Avrasya boz ayısı (Ursus arctos arctos) ve güney bölgelerimizde dağılış gösteren, nispeten daha küçük yapılı ve daha açık renkli Suriye boz ayısıdır (Ursus arctos syriacus).
Boz ayılar omnivordur. Besşn bileşimleri, yiyeceğin mevcudiyetine ve mevsime bağlı olarak değişir. Biyocoğrafik ölçekte bu bileşim konuma (enlem, boylam ve rakım) ve çevresel koşullara (sıcaklık ve kar örtüsü) bağlıdır. Ilıman ormanlarda bitki besinleri ve omurgasızlar, tundrada yani ağaçsız dağlık arazilerde ise omurgalılar hakimdir. Bazı bölgelerde, antropojenik kökenli yiyecekler (örneğin av yiyecekleri, meyve bahçelerinden elde edilen meyveler) ayı beslenmesinin ana bileşenidir. Ayıların yıllık döngüsünde dört fizyolojik durum vardır: kış uykusu, hipofaji, normal aktivite ve hiperfaji. Uzak kuzeyde kış uykusu 7 aydan fazla sürebilir, ancak daha sıcak bölgelerdeki bazı bireyler tüm yıl boyunca aktif olabilir. Ayı kış uykusunun süresi farklı popülasyonlar arasında değişir. Genellikle enlem ne kadar büyük olursa, hazırda bekletme süresi de o kadar uzun olur. Hamile dişiler ilk önce yuvalarını kurarlar ve onları en son terk edenler olurlar. Hazırda bekletme süresi aynı zamanda bireylerin yaşına da bağlıdır. Yetişkin erkekler kış uykusuna en son yatan ve yuvaları en erken terk eden kişilerdir. Mayıs ortasına kadar dişiler yavrularıyla birlikte tüneme alanına nispeten yakın kalır. Ayılar tüneme alanlarına yüksek derecede bağlılık gösterseler de, aynı sığınağı yalnızca istisnai olarak yeniden kullanırlar.
Boz ayıların çiftleşme mevsimi genellikle nisan ayı başlarında başlar ve ağustos ayına kadar sürer. Her iki cinsiyetten üreme çağındaki bireyler, sıklıkla birden fazla partnerle tekrar tekrar çiftleşirler. Bebekler Aralık’tan Mart’a kadar kış uykusu sırasında doğarlar. Doğumda bebekler çıplak ve kördür. Yaklaşık 350-500 gram ağırlığındadırlar. Ortalama boyutları boyutu farklı popülasyonlara göre değişir ve 1,3-2,6 yavrudur. Bir anneden doğan yavrular farklı babaların yavruları olabilir. Dişilerde üreme dönemi 3 ila 29 yaş arasında sürebilir ve en yüksek üretkenlik 8-9 yaş arasında gerçekleşir. Çoğu popülasyonda anne, yavrulara 1,4 ila 3,5 yıl boyunca bakar. Boz ayılarda en yüksek ölüm oranı yaşamın ilk yılında görülür. Erkek bebeklerin öldürülmesi, en azından bazı popülasyonlarda, bebek ölümlerinin ana nedenlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Çoğu ayı popülasyonunda ölümlerin ana nedeni insan faaliyetleridir. Vahşi doğada ayılar 30 yıldan fazla yaşayabilir; esaret altında en yaşlı erkek 50, en yaşlı dişi ise 42 yaşına kadar yaşayabilir.
Boz ayılar bölgesel hayvanlar değildir ve yayılış alanları örtüşmektedir. Alan örtüşmesi dişiler için, özellikle de birbirleriyle akraba olanlar için en fazladır. Erkeklerin yaşam alanları genellikle dişilere göre çok daha geniştir, ancak bu boyutlar popülasyonlar arasında önemli ölçüde farklılık gösterir. Avrupa’da erkeklerin alanı Hırvatistan’da 128 km2 ile orta İsveç’te 1.600 km2 arasında değişirken, dişilerin alanı sırasıyla 58 km2 ile 225 km2 arasında değişmektedir. Göç eden genç erkekler 12.000 km2’ye kadar alana sahip olabilir. İskandinavya’da 2-4 yaş arası dişiler doğdukları bölgenin merkezinden ortalama 28 km, 4 yaş arası erkekler ise ortalama 119 km hareket ederler. Maksimum göç mesafesi erkeklerde 467 km, kadınlarda ise 90 km idi. Ülkemizde ise elimizde böyle veriler maalesef yoktur.